Cafe Dilan

Cafe Dilan Selda Mehmet Mekiye, Kaş, Turkey

Cafe Dilan Selda Mehmet & Mekiye

Mehmet Eroğlu, eşi Mekiye, ve Selda Hacıosmanoğlu, Kaş belediyesine ait otopark alanının yakınındaki gazete ve loto bayisinin hemen karşı köşesinde yer alan Cafe Dilan Gözleme Evi’nin sahipleri. Bir zamanlar Kaş’ın en gözde mekanı Sun Cafe Restoran ve Bar’da baş garson olarak yıllarca çalışmış olan Mehmet, bar kapandıktan sonra hayatını başka ortamlarda sürdürmüş…

(Cafe Dilan invites you to visit their Facebook site for other photos of customers and staff.)

Cafe Dilan Mehmet Eroğlu, Kaş, Turkey

Cafe Dilan Mehmet Eroğlu


Mehmet Eroğlu, Türkiye’nin güneydoğu bölgesinde Diyarbakır’ın Bismi kasabasında doğup büyümüş. Babası yirmi yıldan fazla garson olarak çalışmış, annesi ise beş erkek ve iki kız çocuğunu büyütmüş bir ev hanımı. Mehmet ilk önce Mersin’de beş yıl bir kafeteryada, daha sonra bir restoranda garson olarak çalışmış. Yakın bir arkadaşının ısrarı üzerine, işinden ayrılıp 1995 yılında Kaş’a yerleşmiş ve ilk önce ilk iş yeri olan La Villa Otel’de iki yıl boyunca çalışmış.

Selda Hacıosmanoğlu Ankara’da doğmuş ve büyümüş. Kaş’ta yaşayan bir kız kardeşi var; babası ise yıllarca ozalit baskıcı olarak çalışmış. Selda orta okuldan sonra yedi yıl boyunca Almanca eğitim gördüğü Anadolu Lisesi’ne devam etmiş. Kaş’a ilk kez tatil için 2002 yılında gelmiş.

Mehmet 1998 yılında Mekiye Hanım ile tanışmış ve evlenmiş. İki çocukları var: Taha asında bir oğlan ve adını Cafe’sine verdiği Dilan isimli bir kız. Taha ismi Kuran’da aynı addaki sureden alınmış. Kızın adı Dilan ise Kürtçe’de popüler folk dansı halay anlamına geliyor.

Aynı yıl, yani 1998′de, Mehmet, sezonda turistlerin ve kışın yerli halkın takıldığı en favori yer olan ünlü Güneş Cafe’de çalışmaya başlamış. Mehmet, Sun Cafe’de çalıştığı sekiz yıl boyunca kendi müşterileri arasında pek çok arkadaş edinmiş ve sonunda çalışanlar arasında en sevilen garsonlardan biri olmuş. Eski Sun Cafe kapandıktan sonra bir yıl Natural Cafe’de çalışmış. Daha sonra da, 2007 yılında kendi işini kurmaya karar vermiş.

Mehmet kendi işinin patronu olmanın ödüllerinin, iş sahibi olma sorumluğuna ve vergiler ve izinlerle boğuşmanın getirdiği birçok zorluklara karşı ağır bastığını düşünüyor. O işini, müşterileri karşılamayı ve eski müşterileri her yıl tekrar tekrar görmeyi seviyor. Mehmet’e göre Kaş’ta çalışmak zor değil, çünkü burada Antalya gibi büyük şehirlerdeki kalabalıklar yok, turizm sezonunun en yoğun yaşandığı zamanlarda bile işler aşırı yoğun değil. Onun için önemli olan, işini hep daha iyi yapmak, işinde başarılı olmak. Ayrıca yıllardır içinde olduğu bu sektörde çok iyi olduğuna inanıyor. Kazandığı deneyimlerin başarısında katkısı olduğu kesin.

Selda, birkaç yıl ofis elemanı ve sekreter olarak Ankara’da bir inşaat şirketinde çalışmış. İki çocuğu var: kızı Buse halen İstanbul’da Mimar Sinan Üniversitesi’nde arkeoloji öğrencisi ve oğlu Tugay ise, Kaş’ta lise öğrencisi.

Selda, bir gün Ankara’nın büyük şehir hayatından ve kalabalıklardan bıkmış, çok parası olmayınca insanın yaşamak için çok mücadele etmek zorunda kaldığı büyük şehirden kaçmış. İşini bırakmış ve Kaş’a yerleşmiş. Taşınmak önce zor gelmiş ama, hiç pişman olmamış. Önce ablasının işlettiği Bi Lokma adlı restoranda çalışmaya başlamış. Bir yıl sonra Mehmet’in ortak aramakta olduğunu duyunca, bir araya gelmişler ve daha önceden de birbirlerini tanıyan ve seven bu iki arkadaş Cafe Dilan’da ortaklık etme kararı almış.

Selda, kafede Mekiye ile birlikte çalışıyor Şimdi, erkek müşterilerin onlara hizmet eden bu iki kadın karşısında daha saygılı davrandıklarını düşünüyor. Selda masalara servis yapıyor, siparişleri alıyor ve Mekiye ile birlikte mutfakta çalışıyor ve gözleme yapıyor. Bazen çok meşgul olduklarında düzenli müşterileri kalkıp kendi kahve, su ya da çaylarını aldıklarında mutlu oluyor, çünkü Selda’ya göre bu onların kafede kendilerini rahat hissettiklerini gösteriyor. Selda, kafede çalışmaya başladığı ilk günü anlatıyor: acemilikten ziyade heyecandan olsa gerek, Maliye’den bir beyefendinin kucağına çayı boca edivermiş. İşletme lisanslarını kaybedeceklerini sanıp endişelenmiş ama adam sadece Selda elinde çay ile etrafında geldiğinde daha dikkatli olmakla yetinmiş.

Cafe Dilan’ın Turuncu Kanepesi, Kaş, Turkey

Cafe Dilan’ın Turuncu Kanepesi

Mehmet’i Sun Cafe’den tanıyan eski müşterilerinin bazıları Mehmet’in Cafe Dilan’ı açtığını duyduktan sonra buraya gelmeye başlamış. Mehmet, iyi hizmet verdiği için müşterilerin her yıl geri gelmelerinden büyük memnuniyet duyduğunu söylüyor. Çünkü verdiği hizmet sayesinde hem pek çok yeni arkadaş ediniyor ve hem de müşterilerin çoğu tekrar tekrar geliyorlar, ve genellikle de Dilan’ı arkadaşlarına tavsiye ediyorlar.

Mehmet ve Selda, genel olarak insanların önce, baharda ve yazın ön tarafta dışarıda duran turuncu renkli, rahat kanepe ve koltukları fark edip, durup bir mola vermek için oturduklarını fark etmişler. Ardından bir gözleme yiyor ve sonra sık sık gelmeye başlıyorlarmış. Bu turuncu koltuklar Cafe Dilan’ın “simgesi” haline gelmiş.

Cafe Dilan’ın çikolatalı ve ballı gözlemeleri çok ünlü. Belki başka yerlerde de çikolatalı krep yapılıyor olabilir ama onlar bu gözlemeleri bir tek kendilerinin sunduğuna inanıyorlar. Aslında çikolatalı ve ballı gözlemeyi ilk önce çocuklar için yapmaya başlamışlar ama sonra yetişkinlerin en sevdikleri gözleme haline gelmiş. Selda’ya göre Alman müşteriler, ballı gözlemeyi, İngilizler çikolatalıyı seviyor, Türkler ise daha çok geleneksel peynirli ve sebzelileri tercih ediyor.

Cafe Dilan çikolatalı ve ballı gözlemeleri Kaş, Turkey

Cafe Dilan çikolatalı ve ballı gözlemeleri

Cafe Dilan çikolatalı ve ballı gözlemeleri 5 dakkika sonra

Chocolate çikolatalı ve ballı gözlemeleri 5 dakkika sonra

Mehmet her mevsim onlara yemek yemeye gelen bir Türk dalgıç grubunu hatırlıyor. Bunlardan Erol isminde biri, oldukça iri bir adam, ünlü çikolatalı gözlemeyi çok seviyor ve her geldiğinde muhakkak yiyormuş. Bir keresinde, grup Erol olmadan gelmiş. Çikolatalı gözleme sipariş verip, cep telefonu ile resmini çekip, neler kaçırdığını görsün diye Erol’a göndermişler.

Cafe Dilan’ın sahipleri ve aileleri, sürekli olarak müşterilerinin konforu ya da yeme zevkleri için değişiklikler yapmayı düşünüyor. Selda son zamanlarda sütlaç gibi, günlük süt tatlıları, pudingler ve başka “sürprizler” hazırlamaya başlamış.
Cafe Dilan’ uğrayın, ve onlara bu hikayeyi okuduğunuzu ve çabalarını ne kadar takdir ettiğinizi söyleyin. Hayırlı olsun Cafe Dilan.

There are no comments yet. Be the first and leave a response!

Leave a Reply

Wanting to leave an <em>phasis on your comment?

Trackback URL http://www.bougainville-turkiye.com/cafe-dilan/trackback/